Fas’taki depremin ardından enkaz altında kalanlar hikayeyi anlatıyor
Fas’ın Marakeş kentinin güneyinde yer alan Douar Targa köyüne girdiğinizde yüzünüze çarpan rüzgar sadece toz değil aynı zamanda keskin bir ölüm kokusu da taşıyor. Burası Atlas Dağları’nda depremin merkez üssünden sadece 24 kilometre uzakta bir yer.
Kurtarma ekipleri ve gönüllüler tek bir binaya odaklanarak enkazı parça parça kaldırıyor. Ancak sonucun ne olacağını önceden biliyorlar.
Enkaz altında kalan 3 kişilik aileden sağ kurtulan olmadı.
Yakındaki bir köyde yaşayan Marzuk, depremden bu yana çalışmalara yardım etmek için her gün buraya geliyor.
“İspanya’dan özel eğitimli köpeklerle gelen ekip hiçbir şey bulamadan geri döndü” diyor.
Bunun nedeni köpeklerin cesetlerin değil yaşamın izlerini bulmak üzere eğitilmiş olmalarıdır.
Marzuk üç kişinin cesedinin bulunmasına yardım etti.
Sol tarafındaki enkazı işaret ederek, “Biri dün o evden çıkardığımız bir kızın cesediydi” diyor.
’15 kişiyi kurtardık’
Bu köyde enkazdan canlı çıkan çok az insan var.
Bunlardan biri de Hasan’dır. “Mucizevi bir şekilde dört genç adamla hayatta kaldık” diyor.
Enkazın ortasında koltuk değneğiyle yürüyor.
Evi üzerine çöktükten sonra enkazdan çıkmayı başararak başkalarına yardım etmeye başladı.
“Sırayla harabeleri ziyaret ediyor ve orada yaşayanların isimlerini bağırıyorduk.”
Hasan’ın vermesi gereken zor karar, eğer ses duymazsa o enkazı bırakıp bir sonraki enkaza geçmekti. Cesetleri değil yaralıları kaldırmak istiyordu.
“15 kişiyi çıplak ellerimizle dışarı çıkardık” diyor.
Hasan, enkaz altında bulunan ahşap gardırobu işaret ederek, “Altında üç kişi bulduk: dede, baba ve iki yaşındaki oğulları. Oğlumuzu canlı olarak çıkardık. Burnuna kadar molozun altında kalan dede de sağ kurtuldu. Ancak baba, üzerine tahta bir kirişin düşmesi sonucu hayatını kaybetti” diye açıklıyor.
‘Eşim, oğlum ve kızım öldü’
Depremden önce burada yaşayan ve sonrasında şoku atlatamayan Ed-Abdullah ile de konuşuyoruz.
Deprem olduğunda iş için gittiği Marakeş’teydi. Kendisi ve oğlu motosiklete atlayıp köylerine doğru yola çıktılar.
Normalde iki saatten az süren bu yolculuk, yol hasarı nedeniyle altı saat sürdü:
“Yola düşen kayaların üzerinden ancak motosikleti kaldırarak geçebildik.
“Köye döndüğümüzde evin yıkılmış olduğunu gördüm. “Enkazın önünde ‘Fatıma, Malak, Ayman’ diye bağırdım.”
Komşularının yardımıyla 12 saat kazdılar. Son olarak eşi Fatıma, 17 yaşındaki oğlu Malak ve 13 yaşındaki kızı Ayman’ın cansız bedenleriyle karşılaştılar.
‘Ev istiyoruz’
Buldozerler köyün girişinde enkaz kaldırma çalışmalarına başladı.
Arama kurtarma çalışmalarının sürdürüldüğü son evde çalışmalar tamamlandığında o evin enkazı da kaldırılacak.
Douar Targa’da yaşayan 500’e yakın kişiden 20’ye yakını hayatını kaybetti. Ancak evlerin hiçbiri yaşanabilir durumda değil.
Köyün içinden geçen yol kenarına kurulan derme çatma çadırlarda çok sayıda insan kalıyor.
Bölgeye yeniden gıda ve su ulaşmaya başladı.
Yolda bir ağacın gölgesinde oturan bir grup insana neye ihtiyaçları olduğunu soruyoruz.
İçlerinden biri “Bir ev” diyor:
“Kış gelmeden başımızı sokabileceğimiz bir ev istiyoruz.”